Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarında ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olarak okutulacak yayınlar, bakanlığa bağlı Talim ve Terbiye Kurulu'nun denetiminden geçer ve yeterli olanlar gerekli onayı alır, "MEB TAVSİYELİ" ibaresiyle piyasaya sunulur. Böylece kitap, hiçbir zorlukla karşılaşmadan her okula elini kolunu sallaya sallaya girme özgürlüğüne kavuşur. Bu ne demektir? O kitabın her okulda rahatça pazarlanabilmesi, milyonlarca çocuğumuza ve gencimize satılabilmesi, kitabın iyi bir gelir getirmesi demektir. Buraya kadar her şey normal, ya sonrası?
İki gün önce ilköğretim beşinci sınıfa giden kızım, bu türden onay almış bir kitabı bana getirip, kitaptan, anlayamadığı ve kendince yanlış bulduğu soruları sordu. Kitapta inanılmaz yazım ve noktalama yanlışları, bilgi yanlışları var. Dikkatimizi çeken bir başka şey de hiçbir kaynak göstermeden yazar, ÖSS sorularının seçeneklerini beş seçenekten dört seçeneğe indirip kendi sorusuymuş gibi okuyucusuna yutturuyor. Bu etiğe aykırı ve bilimsellikten uzak yapıta izin veren Talim Terbiye Kurulu'ndaki üyelere soruyoruz: Bu kitabı gerçekten incelediniz mi? İncelediyseniz, kitabın yetersizliğini ve eksikliklerini nasıl görmediniz? İncelemediyseniz kitaba nasıl izin veriyorsunuz? Binlerce çocuğumuzu zehirleyen bu tür bilimdışı bir yapıtın yanlışlarına ortak olmak ve görevi ihmal etmek değil midir bu? Bunun gibi daha kaç kitaba izin verdiniz acaba? Ticari amaç güden bu tür yayınlara neden prim veriyorsunuz?
Üzülmeyin sayın kurul üyeleri... Bu tür hataları yapan yalnız siz değilsiniz. Bugün piyasada bolca satılan ÖSS ve OKS'ye hazırlık yayınlarının hemen hemen hepsinde aynı ihmalkarlığı MEB yıllardır yapıyor. Üstelik bu yayınlardan yayılan bilgi yanlışları, on yıllardır ortalığı bulandırmış, bu sayede yanlışlar doğru, doğrular yanlış olmuştur. Böylece doğrular konusunda hem öğretmenlerde hem öğrencilerde ikircimler oluşmuş, "bilimsellik" büyük bir yara almıştır.
Sapla samanın birbirine karıştığı bu ortamda çocuklarımıza bilimsel olanı nasıl öğreteceğiz? Günümüzde asıl sorulması gereken soru bu işte. Milli Eğitim Bakanlığı, gelişmiş ülkelerde de iktidardaki siyasi partinin denetiminde eğitim işlerine bakar, bizde de. Bakanlık, yürütmede ve kararlarda ulusal çıkarları her şeyin üstünde tutmak zorundadır. İşte bu sözünü ettiğimiz nokta, öyle bir noktadır. Eğer Talim Terbiye Kurulu görevini yerine getirmiyorsa, yetersizse neden hala görev başındadır? Yeterli olduğu halde görevini gerektiği gibi yapmıyorsa ne yapmalı?
Umarız ki bakanlık yetkilileri bu konuya ilişkin doyurucu bir açıklama yapar.
ÖSS ve OKS'ye hazırlık kitapları, ve aynı alanda yayımlanan diğer tüm yayınlar ne kadar bilimsel bilgiler içeriyor? Bu konuda bakanlığın bir çalışması ya da araştırması var mı acaba? Kendi içinde ya da başka kaynaklarla çelişen bilgiler sunan binlerce yayın var piyasada. Buna ilişkin bilimsel bir önlem alınması düşünülüyor mu? Umarım ki bu uyarıdan "yasaklama" anlaşılmaz ve yine umarım ki iyi düşünülmüş, gerçekten tatmin edici bir kararla bu sorun çözülür.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ders kitabı olarak okullarda okuttuğu kitaplar bile tam anlamıyla denetim yönünden yeterli değilken özel öğretim yayınlarına bakanlık nasıl elini uzatsın ki? Bakanlık önce kendi içinde tutarlı ve bilimsel bir yapı oluşturmalı, sonra yavaş yavaş tüm yayınlara eşit mesafeden bakan bir anlayışla çekidüzen vermelidir. Ama gerçekten bunu hakkıyla yapabilecek mi? Bu olanaksız değil, ama gerçekten kuşkulu.
Bekleyip görelim mi?
Sayın Milli Eğitim Bakanı'm, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu boşluğu yüzlerce yayın örneğiyle kanıtlamamı ister misiniz?
Nuri SAĞALTICI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder